PARDON!!!
Bu kelimeyi işittiğimde o kadar “kızar”dım ki!
Belli etmezdim amma.
Ecnebice bir “alay” sezinlerdim.
Hiç böyle de düşünmemiştim.
Meğerse “Pardon”, “çilekolik”, “ülkükolik”, “mefkurekolik” rahmetli Mehmet GÜL’ce imiş…
Mehmet GÜL’ce söylemeli ve düşünmeliy mişim…
Hani “her türlü otorite”nin ve tabii “devlet otoritesi”nin “sıfırlandığı” “12 Eylül Şartları”nda…
Hani “sokaklara çıkabilmenin bile kahramanlık” sayıldığı yıllarda…
Hani “Milletim! Vatanım! Devletim! Askerim! Mukaddesatım!” deyip de!!!
Hani “nefs-i müdafaa”ya zorlanmış “tığ gibi gençler”imizin…
Hani sapına kadar “ülkükolik/çilekolik/mefkurekolik” bir şekilde “kız bile sevemeyen” “vatana/devlete/bayrağa/mukaddesata sevdalı nesiller”in…
Hani işte o “güzelim nesiller”in “destansı mücadelesi…”
Hani elde yok, avuçta yok iken yine de…
Hani “vatanım/bayrağım/devletim/mukaddesatım sahipsiz değil” dercesine…
Hani “Türklük/İslamlık uğrunda”, “ölümün riyası olmaz”ı ispatlarcasına…
Hani tıpkı “Çanakkale’yi Geçilmez!” yapan “ruh” ile dopdolu bir şekilde, teşkilatının başına, öleceğini/öldürüleceğini bilmesine rağmen…
Hani “tığ gibi binlerce Müslüman Türk Şehidleri/ Ülkücü Şehidler”in verdiği…
İşte, o “destansı mücadele” de, “iblis zihniyetliler”ce dillerdirilen “Size mi, kalmıştı?…” sözlerine …
Rahmetli Mehmet GÜL’ce cevaplandırmak lazımmış:”Pardon!!!”
“Pardon!!!” kelimesini, www.milliyetciler de’deki, rahmetli GÜL ile yapılan “son ropörtaj”ta okuyunca…(19.03.2008)
Demek ki , dedim, “Ben yanlış düşünmüşüm…Bak “Pardon!!!”un böyle bir anlamı var aslında…Boşuna sinir uçların dikilmiş..”, diye düşündüm…
Şimdilerde de, “at izinin it izine” sapına kadar “karıştığı/karıştırıldığı” bir “konjonktür” de…
Hani “turnikelere sürülecek yeni toylar aranıyor…” ya…
Bence tabii…
En gür ses ile …
Rahmetli Mehmet GÜL’ce demeli ve haykırmalı:
“PARDON!!!…” “PARDON!!!…” “PARDON!!!…”