Archive for Kasım 2013

“ORKUN DERGİSİ” DE KAPANDI…   Leave a comment

Normal
0
21

MicrosoftInternetExplorer4

/* Style Definitions */
table.MsoNormalTable
{mso-style-name:”Normal Tablo”;
mso-tstyle-rowband-size:0;
mso-tstyle-colband-size:0;
mso-style-noshow:yes;
mso-style-parent:””;
mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt;
mso-para-margin:0cm;
mso-para-margin-bottom:.0001pt;
mso-pagination:widow-orphan;
font-size:10.0pt;
font-family:”Times New Roman”;}

“ORKUN DERGİSİ” DE KAPANDI…

Görsel

 

 

“1965 Nesli”nin, -ki artık “yönetim kadroları”nı da daha da belirgin bir şekilde teşkil etmeye başladılar- “Orkun Dergisi”ni ‘bilmemesi’ muhal ender muhal..”Milliyetçi Hareket”in, “Ülkücü Hareket”in “Türkçü Damarı”nın da “yayın organı” olan “Orkun Dergisi”ni, ilk rahmetli Hüseyin Nihal ATSIZ Beğ, 1950-1952 yılları arasında 68 sayı olarak neşretmiş. 1988-1990 yılları arasında “Yeni ORKUN Dergisi” ismiyle neşredilmiş ve 1998’den 2004’e kadar da; “Milliyetçi-Ülkücü Camia’nın Altan’ı”, “Bizim Atlan”; 2012 Ağustos’un da “uçmağa” varmış olan rahmetli Atlan DELİORMAN Beğ’in idaresinde neşredilmiş. Çoğumuzun hâlâ bayilere veriliyor, kağıtlara da basılıyor şeklinde hatırladığımız Orkun Dergisi, meğerse 2004’den itibaren, muhtelif sebeplerden sadece “internet dergiciliği” olarak neşredilmiş.

Görsel

“Mamak Cehennemi”ne, “Yusufîye Medreseleri”ne, “12 Eylül Zindanları”na da “yolu düşmüş” olan rahmetli Seyyid Ahmed ARVASÎ Hoca’mız; “Milliyetçilerin, Ülkücülerin birbirlerine bağlılığı, kardeşliği” hususunda, “Mamak Günlerim” isimli kitabından hatırladığım kadarı ile şöyle demişti:”Şu bileklerime takılan kelepçeler kadar birbirimize bağlı değiliz…”

İşte “o misâl”, “Orkun Dergisi” de, yanında neredeyse yirmi yılı aşan bir süre çalışmış olan, Sivas-Zaralı Hasan Amca’nın da demek istediği üzre; “sahipsizlikten, ilgisizlikten” 2004’de aslında yayınını sonlandırmış. Hattâ öyle ki, “Vakfı” bile “sahip” çıkmamış!!!

Allah(c.c.) rahmet eylesin, 76 yaşında geçen sene vefat etmiş olan Atlan DELİORMAN Beğ de, niceleri gibi, kendi vefât etmesi ile “yayıncılığı”, “neşriyatçılığı” sona erenlerden…Bir “Şarklı”, “Şark Adam” da olan, meselâ bir rahmetli Ahmet KABAKLI Hoca’nın “Türk Edebiyatı Dergisi” gibi “vefâtından sonra, neredeyse daha da güzelleşerek devam eden bir neşriyatçılığı”, maateessüf olamadı..

Görsel

Rahmetli Osman Yüksel SERDENGEÇTİ vefât etti, “Serdengeçti Dergisi” kapandı; rahmetli Necip Fazıl KISAKÜREK’in “Büyük Doğu Dergisi” ise bir nebze benzerlik arzediyor; daha aklımıza şu an gelmeyen nice “fikir-düşünce adamları”nın “dergiciliği”, “neşriyatçılığı” kendi vefâtları ile sonlandı. Akranlarımızdan rahmetli Kemal ÇAPRAZ Beğ’in de “Ufuk Ötesi”, aynı mukadderatı paylaştı…

SİYASÎLERİN DE VEBÂLİ

 

Düşünce, fikir, kültür ve sanat sahasında cehd sarfeden “Milliyetçi düşünce adamları”na, “Ülkücü düşünce adamları”na da, maateessüf  aynı “camiâ”nın “siyasîleri” de, “Siyasî Genel Merkezleri” de bigane kalmışlar ve kalmaktalar da..Seviyeli fikir-düşünce dergisi olarak, artık kapanmış olan “Orkun Dergisi”ne bile “Genel Merkez”lerden biri “el atmış” olsa idi asla ve kat’a kapanmayacaktı da..Ancak “acı hakikatler”, “kelepçenin bağlılığı kadar birbirlerine bağlı olamamak” hâlleri…

Hattâ öyle ki, ben şahsen internetten de olsa fikrî takip yapabildiğim kadarı ile İstanbul’da basılmakta olan bir “Ortadoğu Gazetesi” bile , bir “Yeniçağ Gazetesi” bile, kimbilir, belki de “Orkun Dergisi”nin kapandığından haberleri yok!!!

Bugün, “Hor Hor Caddesi”ndeki “Pınar Apartmanı”nda bizzat görüştüğüm emektar Sivas-Zaralı Hasan Amca’mız da, aslına çok muzdarip lâkin sahiden de “Orkun Dergisi” kapanmış, kapandı..

Artık “Orkun Dergisi”nin 2004’den beri yayınlandığı www.orkun.com.tr web sitesinde bile “fikir-düşünce-Orkun yok-“, “taşımacılık var!

Hasan Amca ile tanışmamızda, Şanlıurfa-Akçakale Temsilcisi Halil İslamTürk ile de bizzat tanıştığımı da hatırlattım..Beni bilenler, tanıyanlar, sanki neredeyse “Niye sadece Halil İslâmTürk’ü dedin? Senin başka tanıdıkların da yok muydu?”, demeye getiriyorlar…

Evet, var…Fakat ben kimseyi kullanmam..Kimseyi atlama taşı, sıçrama tahtası olarak değerlendirmem…Hayat düstûrlardan da ibaret olmalı. Nedir böyle “Küreselleşme”, “Amerikalılaşma?”

Kapanan “Türkçü Dergi”, “Orkun Dergisi”nde, “İdeolojiler Vadisi”nde ‘Sistemli Düşünmek’” diye bir yazım da neşredilmişti…

1976’da, rahmetli İbrahim KAFESOĞLU Beğ ile de beraber “Tarih Lise 1” ve “Tarih Lise 2” “Millî Eğitim Bakanlığı”nca “Ders kitapları” da yayınlamış olan;1970-1975 yılları arasında “Aydınlar Ocağı Genel Merkez Müdürü” olarak da “hizmet vermiş” olan,hattâ “Boğaziçi Yayınları”nı da yönetmiş olan “Bizim Atlan Beğ”e, Atlan DELİORMAN Beğ’e, Allah(c.c.) rahmet diliyorum…

 

28.11.2013

İsmet GÜLTEKİN

metgultekin@hotmail.com

Posted 28 Kasım 2013 by metgultekin in Genel

Tagged with , , , , , , ,

OTURUŞU ile “İHTİLÂL MAHKEMELERİ”NE ve “İHTİLÂL HUKUKU”NA ‘SÖVEN’ ADAM: NEVZAD KÖSOĞLU   Leave a comment

Posted 09 Kasım 2013 by metgultekin in Genel

Tagged with , , , , , , , , , ,

OTURUŞU ile “İHTİLÂL MAHKEMELERİ”NE ve “İHTİLÂL HUKUKU”NA ‘SÖVEN’ ADAM: NEVZAD KÖSOĞLU   Leave a comment

Posted 09 Kasım 2013 by metgultekin in Genel

Tagged with , , , , , , , , , ,

“32.TÜYAP KİTAP FUARI”NIN HATIRLATTIKLARI   Leave a comment

Görsel

Normal
0
21

MicrosoftInternetExplorer4

/* Style Definitions */
table.MsoNormalTable
{mso-style-name:”Normal Tablo”;
mso-tstyle-rowband-size:0;
mso-tstyle-colband-size:0;
mso-style-noshow:yes;
mso-style-parent:””;
mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt;
mso-para-margin:0cm;
mso-para-margin-bottom:.0001pt;
mso-pagination:widow-orphan;
font-size:10.0pt;
font-family:”Times New Roman”;}

 

“32.TÜYAP KİTAP FUARI”NIN HATIRLATTIKLARI

 

Kitaba aşinâ her insanın “kitap fuar”larına da alâkasının yüksek olması elzemdir. Daha geçenlerde, “Kurban Bayramı” vesilesiyle gittiğim “doğduğum memleket”imin “kütüphanesi”nin “perişanlığı” üzerine okuduğum bir “mahallî gazete haber” yazısı, beni hafakanlara dercetmeye de yetmişti. Zaman zaman Samsun’dan gelen “İnciluz İntellijansa”nın “uğrak mekanı” olan “kütüphane”nin  üç dönemdir ‘Tek Başına İktidar” da olan, hem de güyâ “Sağ İktidar” döneminde de hiç mi hiç geliştirilememiş, adetâ “teknolojiye de yenik” düşürülerek, kaderine terkedilmiş! Yaptığım “fikrî takip” neticesi, “İl-İlçe Halk Kütüphaneleri Yönetimi Belediyelere Devredilmiş” de!.. Anladım ki, çoğu “Belediyeler” de, “kitab”a, “kütüphaneye” alâkasız kalmış ve çokca söylendiğim şekli ile de “kitapsız(!) belediyeler” statüsü”ne düşmüşler! Öyle ki, “doğduğum memleket belediyesi” gibi, kimbilir daha nice “Belediyeler” de “Mahallî-Yerel Kültür Çalışmaları”na “sahip”lik edecek, “maddî destek” sağlayacak “birimler” de teşekkül ettirememişler!

İstanbul’da Fakültemin başlangıç senesi olan 1982’de ve sonraki senelerde  de “TÜYAP Kitap Fuarı”na her zaman iştirak etmişimdir..Hâlâ o yıllarda hayatta olan şimdilerin adetâ “unutulan edebiyatçılarımız”dan rahmetli Tarık BUĞRA Beğ’e de, “Düşman Kazanmak Sanatı” isimli eseri imzalattırdığımı, şu an aklıma gelmeyen bazı “düşünce adamları”nın “imzaladığı” eserler de, kitaplarımın arasında…Tabii, şimdilerdeki gibi  “TÜYAP Kitap Fuarları”, kendine ait, “müstakil yerleşke”lerde yapılmıyordu..

Aklıma gelen “Ülkücü Hareket”in ’12 Eylül Romanları”ndan  Ş.Adnan ŞENEL’in  de “Elma ve Bıçak” isimli eserini de alabilirim, düşüncesi ile neredeyse bitmek bilmeyen” Metrobüs İstasyonları “sonrası, o günün kapanış saatine neredeyse doksan dakika kala, “Beylikdüzü Son İstasyon”da “TÜYAP Mekanına” ulaştım. Daha girişe doğru giderken; pırıl pırıl ‘üniversiteli gençlerin” bazıları da “fuar”dan dönüyorlardı..Her birinin elindeki poşetlerde kitaplarla adetâ…

Ben de, elimde muhtelif yayınevlerine ait “tanıtıcı kataloglar”la, bazı yayınevlerinin verdiği ufacık “hediye”lerle döndüm, çok şükür..Daha “kitap fuarı sahası”na girer girmez, tıpkı “Osmanlı mimarisi”nin de bir hususiyeti olarak, tavanın yüksekliğinden bile “ufkunuzun açıldığı”nı hissediyorsunuz…Şöyle, “tasarım, resim” kısımlarını hızlı hızlı dolaştıktan sonra, “İlkokul, Ortaokul, Lise ve Üniversiye hazırlık, KPSS”  türü” çok sayıda “test yayıncılığı” yapan “şirket”lerin bolluğu da dikkatleri celbetti. Benim neslimin zamanında, belirgin, haftada bir çıkan “Aşama Dergisi” ile “dershaneye gitmeden” “Üniversite Giri ş İmtihanı”na hazırlanırdık. Şimdilerde ise çok sayıda “yayınevi”, çok sayıda “yayınlar”, çok sayıda “materyaller…” Nasıl oluyor da, onbinleri ve hattâ yüzbinleri geçen sayıda “sıfır çekiliyor”, hayrete mucib!

“Milletlerarası” “koskoca” bir “kitap fuarı”nda, “doğduğum memleket”ten, “taşra”dan yakînen fikrî takip yaptığım bir “aşina insan” ile karşılacağımı da hiç ümid etmezdim. Bir zamanlar “Türkiye’mizdeki Liberalizm’in de çığırı”nı açmış olan rahmetli Turgut ÖZAL’ın “Anavatan Partisi” döneminde “Samsun İl Genel Meclisi”ne de seçildiği yıllarda “hapishane”ye, “cezaevi”ne, adetâ “Taş Medrese”ye, “Medrese-i Yusufiye’ye”, “Yusufîye Medresesi”ne “düşen”; şimdilerde ise yıllardır İstanbul’da, “Kader Mahkumları Derneği Genel Başkanı” olarak “kader mahkumları”na kitap, giysi gibi çok muhtelif yardımlarla “destek” çıkan, sahip çıkan, böyle “hayırlara vesile” olan Necdet YÜKSEL Beğ ile de karşılaştım. Ayaküstü kısa bir sohbette; “Herkes Terme’ye hizmet edebilmek için habire aday, aday adayı olup, harıl harıl çalışıyorlar; sizlerin öyle bir siyasî gayesi yok mu?”, dediğimde, “Hayır!” dedi…Halbu ki, benim bildiğim “ehliyet ve liyakat” nokta-i nazarında da yeniden “İl Genel Meclisi” hizmeti yapabilecek kapasitede…(www.kadermahkumlaridernegi.com)

“TÜYAP Fuarı Sahası”nda, kanaatimce “ufuk açıcı” bir “sinema filmi” de olan “meşhur” “Güneş Ne Zaman Doğacak?”daki, “Fahreddin” ağabeymizi, nam-ı diğer Cüneyt ARKIN’ın “sosyalist kızcağız”a dediği; “Tek yönlü okuma..Karşıt fikirleri de oku..En azından söyleyecek sözün olur”u da hatırladım..Her zaman yaptığım üzre neredeyse “bütün yayınevlerinin standları”na uğradım..İyi ki “uğramışım”, dönüşte aldığım “ürünleri”ni incelediğimde, meselâ “meşhur” bir “Gezi Parkı Olayı”nı anlamada “ufkum açıldı.” Şöyle ki, meğerse “tarih”de her “iktidar” ve tabii “muktedir zihniyetliler”, hasılı “egemen güçler”, kendilerine “başkaldıranlara” mutlaka bir “sıfat” takmışlar: “De Gaulle 68 Hareketi için ‘Maskaralık’; Sarkozy de 2005 ayaklanmasının arifesinde “it kopuk sürüsü” diye tanımladığı banliyö gençleri için, olaylar devam ederken “voyou(serseri, çapulcu” demiş!(Sabit Fikir, Kasım 2013, s.29)

Hülâsa, “Gezi Parkı Olayı”nı anlamada “İktidar-Muktedir-Egemen Güçler Perspektifi”ni, kesif “yandaş medya” propagandalarına rağmen hatırlamış olmak, benim için bir “kazanım” oldu.”İktidar-Muktedir-Egemen Güçler Zihniyeti sahipleri”, adetâ kendi faydalarına olan “sosyal olaylar”da “sosyoloji”yi hatırlarlarken; kendi zararlarına olan “sosyal olayları” ise tamamiyle “komplo teorileri ile izaha” yeltenmektedirler, yeltenmişlerdir de!!

Bu sebeple, “kitap fuarı ertesi”, “Ben de çapulcuyum!” dediğim çok oldu!

Hâlâ “millet”e “çocuk” nazarı ile bakanlar gibi, maateessüf mevcut “iktidar-muktedir-egemen güçler”de, “Gezi Parkı Olayı”nda onca fedakârlıklar da  sergileyen “Y Kuşağı”na da “çocuk” nazarı ile bakmışlardır!

            “Onur Yazarı”nın “bir Marksist”in olduğu, “Çin”in de “temel mevzuu” edinildiği bir “Milletlerarası TÜYAP Kitap Fuarı”nda, “akşam namazı”mı da, bu kadar “telaşsız ve paniksiz” ikâme edebileceğimi de hiç düşünmemiştim!

“Kürdistan” mevzulu eserlerin, kitapların çokluğu, ‘İsmail BEŞİKÇİ’nin eserleri gibi, sonra “Kürtler” üzerine ‘eserler’in bolluğu, hattâ benim de fikrî takip yapıp aldığım, okuduğum, çok da istifade ettiğim Kürt Tarihi Dergileri gibi muhtevalı ve “nitelikli” yayınlar da dikkati çekiyor..Elbette “Tarih”, “Tarihimiz” üzerine çok muhtevalı ve kaliteli eserlerin neşredilmiş olduğunu da görmek:”Çamlıca Yayınları”nın, hattâ “mahallî-yerel tarih kategorisi”nde, “Trabzon” ve” Karadeniz”i “mevzuu” seçen “Serendar” yayınların eserleri, çokca “doyurucu” olsa gerek.. Bilhassa “Cumhuriyetimizin 90. Yılı”esprisi ile açılan “Marmaray Projesi”nin “Ulu Hakan”, “Sultan Abdülhamid-i Sani”ye ait olduğunu belgeleyen “Çamlıca Yayınevi”nin hacimli eserleri de, aslında “Marmaray”ın ismi de “Hamidiye”olmalı dedirtiyor…

NETİCE:

Kitap okumak, kitaplar “karın doyurmuyor” elbette. Ancak “TİMAŞ”ın da “yayın kataloğu”nda da belirtildiği üzre, aslında Türkiye’mizde kitap çok okunuyor ve öyle yazıldığı üzre de ‘ihtiyaç listesi’nin de çok gerilerinde değil…Ne kadar güzel kitaplar, eserler neşrediliyor yahu!! O kadar da “Bu Ülke”  hâlâ “Çorak Ülke” de değil yahu!! “Saha”larda, “kitap fuarları”nda böyle bir “olgu”yu hissedememek için de “kör” olmak lazım!!

Hâsılı, muhtelif sebeplerden, bilhassa da “konjonktür icabı” hâlen bile nice seviyeli “eserlere” imza atan “Orhan TÜRKDOĞAN” Beğ’ler gibi nice “milliyetçiler”in de adetâ “ayaklar altında ezildiğini” de hissediyorsunuz! Adetâ ‘bir kenara atılmışlar!!!”Türk Milliyetçileri”nin, hadi diyelim “Ülkücüler”in “Kürtler”, “Kürtlerin Mes’eleleri” üzerine hiçbir görüşleri yok!” diyenler de kanaatimce “cahil”lik, “bilmezlik” içindeler..Daha geçenlerde “tartışılan”, “Urfalı Bozkürtler”in çıkarttığı “tek sayısı  ile destan yazan “”Kon Dergisi” bile ne oluyordu ki!

Rabbim kimseyi “kitapsız”(!) eylemesin.(Âmin)

“Çıkış”a, “dönüş”e yakın bir “eser”inden okuduğum “mısraları” ile “Kahramanmaraşlı” rahmetli Erdem BEYAZIT Beğ’i de yâd edelim:

“Rahman olana

Rahim olana

Muin olana

Hamd olsun…”

06.11.2013

İsmet GÜLTEKİN

İsmet_gultekin@mynet.com; metgultekin@hotmail.com ve i. gltekin@yandex.com